Habib-i Neccar Olmak.Habîb-i Neccar dağından güzel görülür şehir, Sessiz sessiz aksa da her zaman Asi bu nehir. İnsan düşünür mü bu dağ, bu nehir, ne güzel, Bülbül bu yaratılanları gördükçe okuyor gazel... Kullar bilmese de, anlamasa da senin dilini, Rabbim peygamberleri ile gönderir iman yelini... Peygamber gönderilmemiş hiçbir kavim yoktur, Her kavme elçi gelse de iman etmeyen çoktur. ..................................................................... Putperestlik hakimdir Antakya’nın her yanında, Bu şehre imanı anlatacak birileri gelmeli anında. Yasin Sûresi 13-32 ayetleri arasında anlatılır olay, Elçilerin yaptığı iş tebliğdir,halkın yaptığı ise alay. Hazreti İsa (as) iki havarisini Antakya’ya gönderir, Hak dine ve rabbe inanmayı, iman etmeyi bildirir. Üçüncü elçiye de iki elçiye destek olarak git der, Elçiler hak dini anlattıkça imansızlığı fark eder. Antakya şehir halkı asla inanmaz gelen elçilere, Rabbimize iman edin bunu duyuruyoruz sizlere. Halk; sizin söylediğiniz yalan, masaldan ibaret, Geçmiş kavimlerin yaşantısından alınmalı ibret, Gelen elçileri yalan söylemekle suçlar şehir halkı, Geri çevirip kabul etmezler doğru olanı, hakkı... Rabbi anlatan kişiler her devirde çekmiştir çile, Rabbi anlatmak, doğruyu aktarmak düşer dile. Altı asır sonrasında Arap yarımadası aynı halde, Puta tapan, putperest insanlarla dolu her belde... Peygamber efendimize İslam’ı tebliğ görevi verilir, Dini tebliğ etmeye başlayınca putlar bir bir devrilir. ............................................................................ Bizi yoktan var edip, akıl veren Rabbe iman edin, Size hiç faydası olmayan putperestliği terk edin. Günlerce rabbin bir olduğunu anlattılar bu halka, Çığırından çıkmış olan halkı davet ettiler hakka. Şehre uzak yerden koşup gelen bir kişi iman eder, Elçiler hak üzere doğruyu söylüyor, iman edin der. Bu kişi marangozlukla uğraşan sıradan bir Antakyalı, Kazancın yarısın fakire verir gözünde yok dünya malı. İman eden kişiyi; Habîb-i Neccar’ı taşlar şehir halkı, Taşla ezerler kulu iman edip kabul ettiği için hakkı. Öyle vicdansız haldeler ki başını keserler testereyle, Rabbim iman etmeyenlere iman etmek nasip eyle. İman eden kişiler kaybediyor görünse de bu âlemde, Gerçek iman edenlerin, şehit olanların yeri cennette... Habîb-i Neccar olmak imana, iman cennete götürür, İman biz kulları günahlardan koruyan güçlü örtüdür. Rabbimize iman etmeyen her kavim felakete uğrar, Nuh, Ad, Semud, Lût kavmi... Kuran’da hepsi yazar. Anadolu’da yapılan ilk camii Habîb-i Neccar adın taşır, Cemaatin; özellikle de genç cemaatin ne güzel yaraşır... Turistik amaçlarla gelen insanlarla dolu oluyor avlun, Habîb-i Neccar’a yakışıyor mu biraz düşünüp durun. Cami avlusundaki kabrin gelip geçenleri seyre durur, Biz kulların halin düşünüp niçin bunlar ahreti unutur... İşte bundan dolayı Habîb-i Neccar cami oldukça üzgün, Gençlerin camiye gelmediğini görünce ağlıyor her gün... Habîb-i Neccar olup sevindirmek gerek Habîb-i Neccar’ı, Düşünmek gerek o dönemi, sevindirmek gerek bu diyarı... Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar |