TÜRKİYE'M VAR
Öfke kusmuş medeniyet,
Demokrasi darağaçları kurmuş, İslâm beldelerinde… Yerin derinliklerindeki madenler, İştahını kabartmış Emperyalizmin. Buzul dağları, üzüntüsünden ağlamış, Kütle kütle okyanuslara akmış, Küresel ısınma başını alıp gitmiş, Sömürge güçleri kudurdukça kudurmuş, Nerde mazlum belde varsa, Hunharca başına çullanmış, Kan içmek için katliamlar yapmış, Dünya azgınlığın esiri olmuş… Savaşın tutsağındaki bombalar, İlk önce ruhlarında patlamış, Sonra âlemi İslam’ın her yerinde… Dünyanın bir tarafında insanlık, Diğer tarafında timsah gözyaşı döken Ruhsuz canavarlar türemiş… Türkiye’m güzel yurdum, Senin derinliklerinde hep merhamet vardı, Orta Asya’dan Afrika’ya, Amerika’dan Avrupa’ya, Antarktika’dan Avustralya’ya, Uzanan merhametli elin var… Dünyanın elini çektiği adalette, Senin merhamet yüklü terazin var. İnfak duygusunu, ilahi emirden alıp, Gönüllerde yeşerten Türkiye’m var. İmdat çığlıklarına elini uzatan, Benim duyarlı vatanım var. Gözyaşlarının sel olduğu yerlerde, Gözyaşlarını silen Türkiye’m var. Bombaların atıldığı insan yığınlarında, Benim cesur yürekli ülkem var. Zulmün oklarını fırlatıldığı yerde, Bedenini siper eden ülkem var. Kuşların yuvalarında tünemeleri için, Nöbet tutan askerim var. Dünyanın beşten büyük olduğunu haykıran, Korkusuz liderimiz var. Şehir şehir, kasaba kasaba dolaşıp, Yüreği yaralılara el uzatan, Sivil toplum örgütlerimiz var. Dünyanın en ücra yerine ulaşan, Merhamet kalpli halkımız var. Kanla beslenen sırtlanlara, çakallara, Boyun eğmeyen iman yüklü ülkemiz var. Zulme meydan okuyan ruhlarımız var, Kılıçtan keskin kalemlerimiz var… “Müslüman Müslümanın kardeşidir.” Ayetinin ruhlara nakşedildiği davamız var. Orta Asya’dan Alpler’e uzanan vadilerde, Merhamet elçilerimiz var… Kuraklığın hâkim olduğu vahada, Tohumları yeşerten neslimiz var. Darbelerin kıskacında ezilen halka, Elini uzatan Türkiye’m var. Siyonizm’in kanlı pençesinden, Mazlumları çekip çıkaran Türkiye’m var, Tapınak şövalyelerinin sinsi planlarını, Altüst eden Türkiye’m var, Göç dalgasında boğulan mazluma, Sığınak olan Türkiye’m var… Irk, renk, cinsiyet ayrımı yapmadan, Tarihin bütün zamanlarında Ensar olan, Muhacirleri hep bağrına basan, Onlara merhamet kanatlarını açan, Aslan yürekli Türkiye’m var. Doğu Türkistan’dan Bosna’ya, Arakan’dan Suriye’ye, Irak’tan Çeçenistan’a, Somali’den Libya’ya, Filistin’den Yemen’e Katar’dan Venezuela’ya kadar Merhamet elini uzatan Türkiye’m var. İmdat çığlıklarının duyulduğu her vadide, Atını şaha kaldıran ülkem var. Sulhtan anlamayan zalimlere karşı, Pusatını konuşturan ülkem var. “Komşusu açken kendisi tok yatan, bizden değildir.” Hadisini ruhunun derinliklerine nakşeden, Hep mazlumun yanında yer alan, Kimsenin sesini çıkarmadığı yerde, “Ben varım.” diyen Türkiye’m var… Türkiye’m! Sen barışın umudusun, Sen, Ayla bebeklerin umudusun, Sen, Filistinli çocuğun umudusun, Sen, Suriye ve Irak’ın umudusun, Sen, âlem-i İslâm’ın umudusun, Sen sevgiye hasret kalanların umudusun, Sen, insanlığa susamış vadilerin umudusun… 01.12.2017 Yozgat |
Keder uğramasın, daha değişmem,
Hilaf düşmez bana, gül hatırına,
Kelamın gül olsun, söze değişmem.
Haktır tek yolumuz, Kabe kıblemiz
Allah der hu çeker, erenlerimiz,
Çeliktir bükülmez, bileklerimiz,
Zayıfı yok sayıp, güce değişmem.
Maluma ilandır, edilir nasihat,
Haktan yana durdum, içimde rahat,
Gel kardeşim sende, çiçekler yaşat,
Bereket bol olsun, yoka değişmem.
Eyvallahım yoktur, başım eğilmez,
Haktan gayrısına, kulluk edilmez,
Mazlumdan gelecek, duaya amin,
İlahi huzur var, şaha değişmem.
Özüm Anadolu, erenler yolu,
Aslanlarım kükrer mertlik dolu,
Unutma bu yolu insanlık yolu,
Kerem izzet dolu, bana değişmem.
Özüm sözüm birdir, yalanı sevmem,
Herkese doğmayan, güneşi sevmem,
Eyyam ve yalaka, kat'iyen sevmem,
Ağlayanı güldür, sana değişmem.
Ahmet'im gülerse, dostun yanında,
El pençe divandır, sevdam yanında,
Murat aldım verdim, sabah akşamda,
Her çiçeği sevdim, ömre değişmem.
Tebrik ederim güzel yüreğinizi
Saygımla selamlar.