yoruldum hayat
zorla alıştırılmış bir hayata, bastırılmış duygular
hiç ummadığı bir teveccühe, neden şimdi isyan var? kırık dökük bir çerçevede, aziz bildiğim hatıralar her yolcu kendine yürür, bunda da bir hayr var. *** anlayabilseydin keşke dökülen cümlelerin hissiyatını aşk; ne ağır bir kelimeydi, sevda sandıklarında harcanmayan bülbül bağırır çağırır ve harap eder, isyandadır mütemadiyen ama gülün acısı çoktur bülbülden, fakat ümitsiz, çünkü yoktur onu anlayan. *** işte bi duygular vardır, sığmaz yüreğine yıkar bendini bi de hayatın gerçekleri, fazla ümitlenme, üzersin kendini temkini elden bırakma, iş olacağına varır de, Allah’a havale et O’nun da bi hesabı vardır, sen yalnızca O’na güven ve sabret. *** olsun göl çekmişti sularını ve tutmayacaktı bu maya, üzülme dedi; değer vermediyse, gerek yok ki kaygıya. madem ki; ay ışığı düşmeyecek, gülümsemeyecekti göle kendini yıpratmanın manası yoktu, ki; tüm çabalar nafile. *** ah yoruldum hayat, dili süslü boş yürekli, insanların inadından, onlara ne laf tesir ediyor, ne de akil susma, öleceğim kahrımdan. dökülüyor içimdeki suskunluklarım ne gam! söz’ de sarardı yaprak misali ben kaybettim, ama hiç değilse hüznüm bana ilaç, susabildim erdemli. *** yusuferdoğan |