Gönül yarası
Yalnızlık vurmuş artık...
O pembe düşlerimin kıyısına... Gönül çare bulamıyor... Anla... Bu gönül yarasına... Geçmişte ne yaşadıysak? Anılarımız artık öksüz kaldı... Neye elimi atsam... Hep hüzün , keder... Sensizlik meğer... Bana ölümden de betermiş, beter... Rabbim öyle bir dert verdin ki Bana... Sabrına muhtacım... Çek çek ulaşamıyorum sonuna... Kanadıkça kanıyor gönül yaram... Çok acıtıyor içimi....çok.... Bak yine başladı gönül ağrısı... Senden gelen başım üstüne MEVLAM... Ama çekilecek bir ağrı değil ki... Değil bu gönül yarası... Düştüm yine bir sevdaya... Ölümlerden ölüm beğen dediler kendine.... Gönül yarası oldu bana evet... Ona da bir şey buldular... Yaşarken tadarsın cehennem ızdırabını... İçini zemheri bir soğuk ... Kalbini zifiri bir karanlık kaplar... Anlarsin dediler... Evet gönül yaram gün geçdikçe azdı... Daha da beter oldum... Daha da beter... Ve haklı çıktılar... Sensiz cehennem ızdırabını yaşıyorum be gönül yaram... Cehennem ızdırabını... Efkarlanıyorum... Rakı masalarında ömrümü dağıtıyorum... Rakı masalarında meze oluyorum... Sonra da kapı önlerinde yatıp... Boş boş duvarlara haykırıyorum gönül yaram... Merhem olmuyor hiçbir şey... Bu gönül yarama senden başka... Hasta Ben , çare sen .... Gel kurtar, ya da git öldür... Bitsin bu gönül yarası... Recep Hamza |
usta işi harika bir şiir. Kutlarım,
kaleminiz daim olsun.