YAĞMALANMIŞ YARINLARIMIZ....Işığım bir yıldızın ışığına tutuklu Gölgeler tedirgin Dağlar uzaklarda yitik Bir heyula, Elsiz ayaksız bir dev Büyüttükçe dünyanın karanlığını Gülümsüyor ateş böcekleri Gecenin içinden yalnızlığımıza.... Büyüyor gece Kimsesizleri doğurduğu anda Öldürüyor kendi çocuğunu Rüya düşmanı bir horoz Çalıp,alıyor düşlerini Uzak köylerde yaşayan kızların. Tarla çukurlarında Duru sulara düşüyor Yorgun yüzü delikanlıların Süzülüp yalnızlığımızdan payımıza.... Umut biriktiren gece Bırakıyor nasırlı ellerde kendini Emek tüketen güne Gün Yeni yeni telaşlar peşinde Yarım kalmış savaşına dönüyor Ağaçta Kuş yuvasına dadanmış bir kedi Gözüne bir tırtıl kestirmiş serçe Kare kare hırs düşüyor hayatımıza.... Bir ikindi vaktiyle Eskimiş artık dün geceden kalan hayaller Şimdi gece Yarına yeni umutlar biriktirecek Bu döngü hep böyle Hep böyle sürecek Yarınlara ısmarladığımız yarınlar Bir türlü gelmeyecek Daha doğduğumuzda düşmüş Bir yağma,bir talan yarınlarımıza... |
yaşamak der Nazım usta ;
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
kutlarım şair...