06.06.2006
kırmızı saclı kadınım
aklımın ucunda biriken bakısların dokunmak isteyipte erteledigim her bir an yasamak isteyipte azraile rehin verdigim bu tuhaf hayat gibi hala cok gencim ölmek icin ama bu azrailim icin ne ifade ediyor emin değilim.. yarın, yeni bir hayatın kıyısında uyanıp yeni bir kayba hazırlanmak icin aslında yeni bir doguma, ölume, yalnızlıga, sevdigim, sevildigim kadının kırmızı saclarının bugusuna hasretken uzaklıgının bir anlamı olmalı... isteyipte alamadıgım her nefes koklayıpta icime cekemedigim her cicek damarlarıma karıstırıpta ölemedigim her uyusturucu ayıldıktan sonra tuşladıgım ilk telefon numarası sana ait değilse, bu aşkın ne önemi var? sıradan geri dönuslerimin ardından dokunmak isteyipte dokunamadıgım kadın, sen değilsen ne önemi var? kalın uclu kursun kalemle ciziyorum üzerini yasayamadıklarımın.. tanrıya bıraktıgım bahsislerden hosnut olmadıgı icin simdi canımı yakıyor biliyorum.. bunca zaman karanlıgın korkusuyla hayallerimi yaktım bir bir.. simdi gercege inanmadım diye hesabını soruyor gelecegim.. sonrası yok bu hesaplasmaların taksim meydanına dar agacı kursan asamassın benim fikirlerimi cunku hala bilirkişi raporlarında ’kamu varlıgına herhangi bir zararı yoktur’ ibaresinin ardından geliyor ismim.. ve ben artık hangi kadına seviyorum desem aklımın ucuna senin adın yapısıyor... yoklugunu tatminlerimle gecistiriyorum.. sensin diye geceleri kendime dokunuyorum bir gun gelirmisin emin değilim.. gelmezsin diye, aklımın karanlıklarına mumlar dikiyorum.. gelmezsin diye, gelişine en yakın hayal kırıklıgına mezarımı kazıyorum.. 06.06.2006 01:28 |