TEYAKKUZDA ŞEHİR VE ŞİİR...İçinin ikramlarında şehrin, Büyük ölçekli yangınlarında Unutulmuş semtlerin Belki de aşk pazarı iksirinde bilinmezin. Görünmeze dair kanaat Azımsanmayacak hüzün yüklü kelam Ve geniş mezhepli yalanlarında Kaçkın şehir gezginlerinin… Büyümeye dair madem inancımız, Son gaz tetiklenen hüzün, Karamel renkli şarkılardan alıp da nasibimizi İçimizi çöreklenen acılardan Derlediğimiz masallara biz Bile inanırken safça… Teyakkuzda şehir ve şiir, Yalın aktarımında gökten inen umut; Sarı benizli yorgunluğun da ilahı adeta Eşlik eden huzurdan Çalıntı bir imge olmak adına Bandıkça ömrü geçmişe, Bayat ekmek tadı adeta Yüz görümü mutluluğun izini sürdükçe Ve çetrefilli azaplara düştükçe yolumuz… Bir kıtadan bir denize; Bir yürekten düşen dehlize İnce uçlu bir acı Yine şaibeli ömrün siluetini Çizdiğimiz sakil günce. İri cüsseli adamlardan korkup da saklandığımız Hatta yurdumuz, evimiz, bucağımız Yine gönül perdesi açık Sonuna kadar yalnızlığın da tınısı Haylice yüklü hatta dünden hazır. Demem o ki; Sen, şair Belki de emrine amade şu kalemden Payıma düşen Ne ise sorguladığın Al benden de o kadar Hele ki ömrün tefrikasına biat Üç beş cümleden doğan rahmeti Boca ettikçe yüreğe Kısık ateşte pişen bir şiir yazmaktan Gayri ne gelir ki elimden, Demenin bile meramına Duyulmaz mı şükür? |
şiir yüreğine sağlık .. Sevgimdesin