Günlerden hüzünŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Arkadaşım eşi ve iki çocuğu elim bir kaza sonucu vefat etti..zor bir gündü benim için..ölüm ne kadar da yakın..
Yürek dağlanmaz mı?
Ciğer yanmaz mı? Genç ölüm sarsmaz mı? Ah ölüm, ah ölüm! Arkadaşımı sarıp sarmalayan İki ciğerpâresini alan Gözünün nurunu, evinin reisini de dünyadan kıskanan ölüm Bir aileye; Ebediyete yolculuk başladı!diyen ölüm Azraile kapıyı çaldırttıran Emanetleri alan ölüm.. Dünyanın acı yüzünü gösteren Şöyle bir silkeleyip,dünyanın kaç bucak olduğunu hatırlatan Sîneyi kavuran Gözyaşlarını ceyhun ettiren ölüm.. Aldım kara haberi Âdeta o an gökyüzü karardı Çok büyük bir fırtına cıktı Dünya durdu,zaman durdu! Sadece ortalığı alt üst eden bir tufan vardı.. Sanki arkadaşımı ötelere uğurlayan sadece birtek ben vardım.. Bir filim şeridi gibi geçti gitti gözümün önünden onlu zamanlar.. Bugün günümün rengi griydi, adı hüzündü.. Dünya üzgün ve süzgündü Nazlı bir ceylan vurulmuştu.. Yüreğinde taşıdığı kıymetlilerini de aldı Bir veda bile etmeyip arkasına bakmadan gitti.. Emir büyük yerden! Emir büyük yerden!.. Senin eşinin ve iki ciğerparenin mekanı cennet olsun Uğurlar olsun canım arkadaşım, uğurlar olsun, Seni Allah’a emanet ediyorum.. Seni O Güzeller Güzeline emanet ediyorum.. ********** ********** Ey ölüm! Yaktın bugün beni Katıla katıla ağlattın yüreğimi Aldın dizlerimin dermanını Ve götürdün beni uzak diyarlara.. Zaman aşımı olmayan yarınlara.. ********** ********** Acaba kaç ezanlık ömrüm kaldı? Saçlarıma aklar düşmeye başladı, Bugün ömür dallarımdan bir yaprak daha sarardı, Bedenim biraz daha yaşlandı, Yarınlarımın sayısı kimbilir hangi sayının adı! Koşuyorum hızla zamansızlığa, Günler geçiyor acımasızca, Vaktim daralıyor amansızca, Gidiyorum sonsuzluğa, Gidişim dönüşü olmayan yarınlara! Fırsatlar denizinde yüzüyorum, Hayat yolunda nimetlerle yürüyorum, Geçen her günümü paketliyorum, Birbirinden değerli anlarımın kıymetini ne yazık ki bilemiyorum! Kara toprak gün be gün sana yaklaşıyorum, Yollarımın kısalmasına mani olamıyorum, Sonsuzluğun davet edişine icabet edemem! diyemiyorum Ne demişti sair yaş 35 yolun yarısı! Acaba gerçekten 35 yaş yolun yarısı mı? Arkadaşım sadece 35’den iki yıl fazla yaşadı.. Hani yolun yarısıydı? Sahi bir o kadar daha var mı? Geçen zamana engel olabilen var mı? Ruhumu delen vakıa ölüm ihtiyarlar mı? Sorular zincirinde mahkumum zamana, Bitmiyor sorular uzuyor uzadıkça, İnsanlık bu soruları sorguluyor asırlarca, Ben de nasibimi alıyorum hem de hesapsızca! Ömür sermayemin bitmesine kaç kaldı? Yaşım ilkbahar mi sonbahar mı kış mı? Aklıma gelir ölen hep ihtiyar mı? Acaba yaşadığım hayat yanıma kâr mı zarar mı? Bilmiyorum otelerin kapısını aralamama ne kadar kaldı? Her dakika aslında bir elmas, bir yakut, bir pırlanta, Kayıyor vakit geçtikçe avuçlarımdan sonsuzluğa, Tutamıyorum ne de hızlı kayıyor acımıyor da! Durdurmaya yetmiyor gücüm, bakmıyor da hiç arkasına! Dönülmez yola girmeden, Ömür sermayem sona ermeden, Azrail bana davetiye vermeden, Yangın olup sevenlerimin ciğerlerine düşmeden, Rabbim nolur sen kalbimi uyandır! Nolur Rabbim nolur bana sonsuz diyarlara hazırlık yaptır!.. |
Güzel şiirinizi kutlarız hocam.
Allah rahmet eylesin inşallah