Gözüm yükseklerde
Gözüm yükseklerde,
En yükseklere göz diktim Çıkmaya ahdettim yüreğimin tepelerine; İnancın şehbal açtığı yüreklerdeki tepeler! Bir çıkabilsem oraya, seyredeceğim tüm güzellikleri... Sevgiyle, aşkla, muhabbetle ulaşılan bir yer orası.. Lakin, yolları sarp ve dikenli, Yolları yokuş, Güzergâhı çile, Acısı can yakıcı, Ulaşılması zor... Davası büyük olanların göz diktiği bir tepe bu tepe.. Demir gibi olmak gerek ki tavında dövülesin. Kalkanın çelikten olmalı ki her türlü saldırıya dayanabilesin. Gözlerin keskin olmalı, Nur’u görebilesin. Canan deyip candan geçebilesin ki Yâr’i bulabilesin. Karartmalısın ki gözlerini ki mücadele edebilesin. Menzil büyük, Aşk büyük, Sevda büyük. Kulluk koridorundan geçmeden olmaz, Hücrelerini canlandırmadan “Hayy” diyerek... Emre âmâde etmeden boynunu, Kılıçlardan geçirmeden nefsini, Yoklukta kaybolmadan, Ummanında zerre olmadan olmaz... Gül dermeden gül bahçesinde, Daldırmadan umarsızca ellerini, Kalmadan yaralar bereler içinde, Aşkın pazarında satmadan canını, Gül alışverişinde olmadan, Dünyanın sultasına baş kaldırmadan olmaz! Şöyle bir elinin tersiyle iteceksin her şeyi. “Yanmaya varım” diyeceksin er meydanına çıkarak. “Çiğsem de hamsam da pişeceğim” diyeceksin, canını hiçe sayarak! Hedefine yürürken, Fırtınalar esecek yol güzergâhında, Kor alevler saracak her yeri, Seller alıp götürecek en sevdiğin şeyleri! Öyle kolay değil ummanında kaybolmak, En Yüce Sevgilinin! Öyle kolay değil erimek nurun dergâhında! Deveran etmek âlemleri, Seyre dalmak bilinmezleri... Kolay değil bu yola baş koymak, Kolay değil menziline ulaşmak... Kolaya talip olmak yok bu serde. Zora talip olmuş, Zora göz dikmiş ezelde. Böyle büyük bir hedef varken, Haydi, istersen dur; durabilirsen! Durmak yok, Yerinde saymak yok. Çünkü vakit dar, Nefesler sayılı.. Ömür sermayesi tükeniyor günden güne, Ve hedef çok yüksekte, En tepede... Bekliyor kendisini her dileyeni, Cemalullah’ın mest ü hayran ediciliği Cennetlerin en güzel nimetleri.. |