Avazımda kuş sesleri
Bilmediğin bir dilin
Boşluğa dışavurumcu yankısı
Sen duymadın
Sana kanat çırpan fırtınayı
Oradan oraya vuran fırçayı
Kulağında
Sükûtun uğultuları
Kulağında kelimelerimin kırmızıları


Aklımda kurulu bir orman
Ormanda dolanır isimsiz avcılar
Yüzleri
Kömür dumanı kaplı kent
Yüzlerinde harami kumaşından yapılma Azrail maskeleri
Elleri
Kardeşin kardeşi boğduğu diyar
Ellerinde
Ölü kuşlar


Karları eriyen dağ yamacıdır şimdi gözlerim
Ve çiçek çiçek açmıştı
Saçımın teline kış gelmeden
Ve çağlayan gibi bakmıştı
Sesimin teline kuşlar yuva yaparken


Sen görmedin
Her mevsimde açan renkleri
Renkleri hınçla koparan o elleri
Sen görmedin
Toprak üstünü nasıl giyinir
Bitkilerin ölgün örtüsüyle şimdi


Avazımda bir coğrafyanın ağıdı
Ağını her boşluğa örüp
Zehrini akıtan zulme karşı
Ders almadık o kullardan
Karnı zil çalan çocuklardan
Sen duymadın
Pulu alnıma yapışan
Aklımın içindeki görülmemiş mektubun sesini
Sen duymadın
Yanı başında çırpınan
Kuşların sesini