Sana da Anlatamam
Hangi kadın bilmez ki böyle sevildiğini
Anlamadım diyorsan işte buna inanmam İçten içe gönlümün nasıl eridiğini Fark etmedim diyorsan, bunu hiç anlayamam Harika bir kadınsın hem de çoğundan zeki Kayboldum gözlerinde, ışıl ışıl bir mevkii Sana bakarken tattım “temaşa” denen zevki Bu mükemmel duyguyu ben sana anlatamam Belki zaman erkendi, belki de ben geç kaldım Ben seni düşünmeden sanma ki nefes aldım Sana dokunmak için ham rüyalara daldım Anlat desen rüyamı sana da anlatamam Öyle vurgun yedim ki, izi geldi peşimden Her harfini bezedim yakutlardan yeşimden Bir damla tat almadan ne aşımdan işimden Nasıl dayandım sorma sana da anlatamam Çoban yıldızıydın sen, her yanı aydınlatan Rüzgârla uçuşurken, perçemi dalgalanan Göllerde kuğu gibi salınarak nazlanan Ben o muhteşem hali sana da anlatamam Sen bir şiire değil, sığmazsın binlerceye Sen gönülde mabetsin, koyamam ki heceye Güneş doğmadan önce, yaşanan her geceye Sır diye saklamışım sana da anlatamam Titretmişsin ceylanım, yüreğimin telini O kadar güzelsin ki, tutamadım dilimi Akıl mantık dediğin, çözemez bu bilimi Soru çok açık ama, cevabı anlatamam Güldün, gül oldu yüzün, sarı beyaz kırmızı Vahşi bir kısrak gibi, doğunun güzel kızı Sen yokken bu hayatın ne baharı ne yazı Yaşanmaz be güzelim, de; “sana anlatamam” Şaire darılmak yok! .. Şair gönül ehlidir Her şairin yüreği kaleminden bellidir Sen şimdi diyorsun ki “bu adam zır delidir” Delilik ve dahilik! .. Bilirim, anlatamam |