Ne demeli şimdilerde
kara kağıtlara yazgı Gölgeleri
Oysa ki ak bir balıkçıl süzülür mistik suların bulanık hidrojeninde
Parmaksız dülgerlerle traşlanan ağaçları
Kimler dikmişti?
Yalanla başlayan ormanların dinsiz kundakçılarına inen ayetlere
Ne demeli geçmişlerde?
Yanan ateşin al oksijenini
Dumanla çevreleyen resmi
Eşyaya bulayan vahşetle
Aklın sunaklarında
Hediye
Tanrıya
Kemikten kılıçlarla kalbini delerek

Mekruh duygularımı avuçlarının çizgisinde terleten geceyi
Bakir çakıllar yutarak kıyılarda tutan zahmet
Gerçek can sıkıcıdır
Kılar Özgürlüğe mahpusiyet
Zıtlığını Yüreğimin dehlizlerinde gün ile solduran
Işık,
Sarı saçlı karaşın kadın tasvirleriyle gebe
Ah! Zihnimi kundaklardan koruyan
Karanlık

Ne demiştim geleceklerde
Beyaz
Siyahın
Ay’ıdır
Suyu ateşle yıkayan bebeklere