Ahvalime Dair
Dilim lal gönlüm kırık sükûta mahkûm dudak
Harflerin sinesine sinemden sızar sızı Ankara hüzne tutsak caddelerine gam tak Nicedir darmadağın zorlarım imkânsızı Hurufatla sözleşme imzalasam ne çıkar Nilgün günle el ele kalp kırar gönül yıkar Sükût benimle hem dem kapı komşum vaveyla Ufkun rengi pek flu martılarda hep telaş Aşk divanına önsöz hüzün mahreçli Leyla Yol alır hayalimde bir sandal yavaş yavaş Hurufatla sözleşme imzalasam ne çıkar Nilgün günle el ele kalp kırar gönül yıkar Hazan mevsimi muhkem zaman düşen bir yaprak Takvimler duvarların gelip geçici süsü Dallardan örtü bekler ayazda üşür toprak Ağaran saç zamanın değişmeyen öyküsü Hurufatla sözleşme imzalasam ne çıkar Nilgün günle el ele kalp kırar gönül yıkar Vefa ah yok kelime her hâli lime lime! Lügatlere mi mahkum ünsiyetin tabiri Dolanır meramım hep söyleyemem dilime Vekil kıldım kendime her şeye hakim *Bir’i Hurufatla sözleşme imzalasam ne çıkar Nilgün günle el ele kalp kırar gönül yıkar Ankara,02.02.2018 İbrahim Kilik |
Hep ağaçları çıplak bırakan yaprakların vefasızlığından söz edilir, halbuki toprak ağacın da anası.
Şiirin içinde çay ve kahve geçmese de görsel bu durumu telafi etmiş.
Tebrik ediyorum, saygılar selamlar.
Unutmadan, kitaptaki şiirleriniz de bir harika bi kaç gündür çay ve kahve molalarıma eşlik ediyorlar.
Tekrar teşekkür ediyorum.