İçimde can yarası dışımda kalan suskun binlerce çocukiçimdeki çocuk büyüdükçe terk edilen yalnızlığa sürükleniyorum içimdeki çocuk büyüdükçe karanlıklarda büyüyor loş ışıklar ateş böceklerine aşık içimdeki kasavetle sarmaş dolaş ay küskün ben yalnız yalnız başına büyüyen çocukluğum gölgeler gibi suskun oysa doğduğumda gülümsemiştim bir çocuk düşün elinde düş fırçası bir boydan bir boya çiçek ekse düşlerine gölgeler gülümser mi ardından binlerce çocuk karanlığı yırtarcasına kelebekler uçursa bir uçtan bir uca çok yoruldum kırkı yaşlar ömrümde nasır öyle ki sedef kakmalı suskunluk gibi içimde can yarası dışımda kalan suskun binlerce çocuk |