Yazın Kalem Erbab'ı
İnce ince hesaplar riyaziye içinde
Yapılırken, dünyalık işte gördüm ahbabı İkaz edip bunları birer birer seçinde Ne tezgâhlar kurulmuş, yazın, kalem erbabı Boş verin aşkı meşki, büyük oyun var oyun Atisi gasp edilir tüyü bitmemiş toy’un Melül melül baktıkça, sanırlar ki, “biz koyun” Kavalı çalanları, yazın kalem erbabı Oydular altımızı oydular biz uyurken Hamasi nutuklarla bebek gibi büyürken Avlumuz da küffarın sürgünleri sürürken Çalı nedir diken ne, yazın kalem erbabı Önce dilimlediler, laz’a kürt’e çerkez’e Şimdi saldırıyorlar “İslam” denen merkeze İçimizde husumet yaşıyorken biz bize Mehmet Akif’im gibi yazın kalem erbabı Lazım değil renkleri bize gök kuşağının Tımar vakti, tut şimdi, sapını kaşağının Fotoğrafları belli, kahpenin uşağının Adresini, ismini yazın kalem erbabı Borcumuz var borcumuz, şehide, ödenmemiş Kalmasın tek bir cümle, kalmasın söylenmemiş Vurun kaleminizle, kim var ki yenilmemiş Anlatın bu Millete, yazın kalem erbabı “Hâkim” olsun şairim; şiirin de niyetin Satır satır can vermek, budur senin diyetin Mademki ardı sıra düştük ebediyetin Ebet-Müddet ne demek, yazın kalem erbabı Sadece “yaz’ın” değil, kışında yazın çizin Gaflet yakışmaz bize, kaldırıldı tüm izin Dalalete düşersek bu günah hepimizin Şahadetin tadını yazın kalem erbabı Albayrak’ın gölgesi söğüt gölgesi değil Anadolu burası, it’in bölgesi değil “Yular” ile yaşamak Türk’ün töresi değil Töreyi birer birer yazın kalem erbabı Kadir Albayrak |