Terk
Pencerenin camı buğusunda sakladı
Kibritçi kızın son kibriti huzurumu Yaklaşan bir ses her defa "Gel bana" Şimdi yüzümün sadece gözleri dışarıda Tekerler hızlı, öndekiler telaşlı Ve tiksinç bir ses "Şunu ileri uzatır mısın kızım" Gözlerim beşinciye dalgın Küçük fincanda sütlü bir kahve masamda Buhar üstünde üstünde alnımın iki üç ter damlası Yanaklarımdan akar gider "Hoşçakalın" Uyumakta gerideki masalım Kızım oğlum yataklarında Dışarıda beliren kış güneşi gibi yarım yarım Giriyorlar aklıma "Tanrım aklımı kaçıracağım!" Kapı sesi her bir çeyreğinde saatin Ayak sesleri sanki onları getirir gibi "Anne sana geldik" Ne olur kucakla bizi Yanıma oturana gözüm kayıyor Kokar nefesi eski ceketi sigara grisi Kafamı döndürüp buğulu camına bakıyorum Buğuyu traşlıyorum ve onların gözleri "Sensiz ne yaparız?" Yaklaştığımı hissediyorum sona Son durakta bitmesi gerek tüm bu olup biten Bitirmek için çok geç mi kaldım Çünkü artık kapılar açılmıyor |
...................................Saygı ve selamlar.