NEHİRLER VE HİKAYELERİ-11
CEYHUN-(AMUDERYA)-ÇEMEN İLE MERGEN-(17)
Yomut obasında çok güzel bir düğün yapıldı. Düğünün güzelliği ve Mergen ile Çemen’in aşkları tüm obalarda konuşuldu. Kıvanç Bey’in mertliği, Mergen’in yiğitliği her zaman örnek oldu onlara. Mergen Alp başı oldu. Kıvanç Bey’de onun sayesinde biraz rahatladı. Bu arada Çemen sayesinde iki aile daha sık bir araya geliyordu. Kıvanç Bey, eşi Gunça hatuna, Gülnar hatunun ağzını aramasını, Pamir Bey’le evlenmek isteyip istemediğini öğrenmesini istedi. Yanında gelini olsa da Gülnar hatun çok yaşlı sayılmazdı. Tek çocuğu Mergen’di. Önce olur mu, bilmem gibi sözler eden Gülnar hatun, Gunça hatun onu biraz ikna eder gibi oldu. Gunça hatun Pamir Bey’i de iyi tanıyordu obada. Onun da iyi bir eş olabileceğini biliyordu kendine. Gunça hatun bu işin olabileceğini söyledi, kıvanç bey’e. Kıvanç Bey bu işe çok sevindi. Begenç Bey’in ölümünden sonra onun durumu sürekli üzüyordu Kıvanç Bey’i. Düğünün üzerinden tam sekiz ay gibi bir süre geçmişti. Birkaç gün sonra Kıvanç bey, Pamir Bey’in yanına giderek, “Pamir Bey gel seninle şöyle bir dolaşalım” dedi. Kalktılar, Birlikte Obanın içinde yürüyüşe başladılar. Kıvanç Bey, “Pamir bey, sözü fazla uzatmayacağım. Eşin öldükten sonra 3 yıldır yalnızsın. Bizim Rahmetle Begenç beyin eşi Gülnar hatun da yıllardır yalnız. Düşündük ki bu yalnızlığa bir son verelim” ne dersin. Pamir Bey, biraz durduktan sonra, “Beyim siz bilirsiniz. Siz nasıl uygun görüyorsanız o olsun” dedi. İş konuyu Mergen’e ve Gülnar hatuna kabul ettirmeye kalmıştı. Çemen’e durum anlatıldı. Mergen’in kabul etmesini sağla dendi. Mergen de annesi ile görüşerek, annesinin fikrini aldı. Herşey olumluydu ve sonunda Pamir Bey ile Gülnar hatun evlendiler. Düğünden hemen sonra Mergen ve Çemen’in bir kızları oldu ve adını “Tuana” koydular. Oba da mutluluk bir kez daha arttı. Çemen şöyle diyordu.. UÇUYORUM BEN Öyle mutluyum ki, herkesler bilsin Sevinçten göklere uçuyorum ben Güzel Tuana’mla, tüm yüzler gülsün Gül oldum, çiçekler, açıyorum ben Mergen’im yanımda daha ne olsun Sevinsin tüm oba, neşeyle dolsun Acılar terk etsin, mutluluk gelsin İnanın kendimden, geçiyorum ben Her zaman doğrudan yana olmuşum Yıllardır o yâr’e, suna olmuşum Bir baktım kızıma, ana olmuşum Ab-u hayat suyu, içiyorum ben Gökçeler açarken, yaylada yolda Bülbül nasıl şakır, bir bilsen gülde Tüm güzel türküler, dudakta, dilde En güzel nağmeyi, seçiyorum ben Mevlâ’dır elbette, veren nasibi Can ile canandır, aşkın tabibi Yere hayat veren, yağmurlar gibi Her yere sevgiler, saçıyorum ben Böyle huzur varken, gam keder niye Üç olduk yüreği, böldüm ikiye Kem gözlerden zarar, gelmesin diye Kendi gölgemden de, kaçıyorum ben Lüzumsuz, Ceyhun’da, sular akıyor Söğüt dallarında, kuşlar şakıyor Sen yazıyorsun ya, dostlar okuyor Sonunda hasadın, biçiyorum ben Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ (Devam edecek) TUANA : Cennette düşen ilk yağmur damlası |