BURASI GÜL BAHÇESİ, BURASI SARIKAMIŞ
BURASI GÜL BAHÇESİ, BURASI SARIKAMIŞ
Yedi iklim, dört diyar kuşatırken hayaller, Altımızda dürüldü art arda çamlı beller. Destanların şahidi dağlar, deryalar, çöller... Mehmetçiğin son celbi, kur’ası Sarıkamış, Burası gül bahçesi, burası Sarıkamış! Yurdumuz baştan başa yanarken için için Mevzubahis vatandır, sormayız neden, niçin? Teredütsüz yürürüz istikamet olsa Çin! Erzurum ile Kars’ın arası Sarıkamış, Burası gül bahçesi, burası Sarıkamış! At sırtında doğmuşum, indiğim görülmemiş. Ölümü öldürmüşüm, döndüğüm görülmemiş. Tevhidin nûru bende, söndüğüm görülmemiş. Îman dolu kalplerin çırası Sarıkamış, Burası gül bahçesi, burası Sarıkamış! Yüreğimde yangın var, gökte hilâl üşüyor! Kınalı ellerime yıldızlar üşüşüyor! Sizlere firkat vakti, bize vuslat düşüyor. Türk’ün cihana sessiz narası Sarıkamış, Burası gül bahçesi, burası Sarıkamış! Taş kesti ayaklarım, benden değil ellerim. Bir ağaç kuytusuna sığınmış hayallerim. Mahşerde gerçekleşsin ilâhî emellerim. Tarihimin kanayan yarası Sarıkamış, Burası gül bahçesi, burası Sarıkamış! Düşünceler dumanlı, efkâr efkâr üstüne. Gönülden süzülenler hep ilkbahar üstüne. Bu benzersiz destanı yazmayın “kar üstüne”! Nice altın sayfanın tuğrası Sarıkamış, Burası gül bahçesi, burası Sarıkamış! Fikret GÖRGÜN |