Hüzün Yılı
Yıl gelmeden gittin sen hicrana boğdun bizi
“Vefa bir semtin adı galiba İstanbul’da” Ankara’da vefanın senle silindi izi Bu yaptığın yer bulmaz ne Allah’ta ne kulda Hüzün yılı yaptın sen iki bin on sekizi Artık senin sayende bir yıl hüzün denizi Şaşkınım dalgınlığım harflerin hep dilinde Alay ediyor sanki cümleler kelimeler Boynu bükük mahzunum şimdi bozkır ilinde Dizelerimse kadit ve de lime limeler Hüzün yılı yaptın sen iki bin on sekizi Artık senin sayende bir yıl hüzün denizi Sana bel bağlamıştım kırıldı artık belim Ne de bıkmışsın benden oldun kırk kat yabancı Mecalim tükendi de titriyor şimdi elim Bana öyle davrandın ben yolcuyum sen hancı Hüzün yılı yaptın sen iki bin on sekizi Artık senin sayende bir yıl hüzün denizi Biricik evladımız oda hüzne giriftar Sence çocuk değil o haza yetişkin biri Duamdasın daima değmesin sana zarar Biraz düşünsen bence bırakıp da kibiri Hüzün yılı yaptın sen iki bin on sekizi Artık senin sayende bir yıl hüzün denizi Bir fincan değil oysa senle çok kahve içtik Kırk ile çarpasak onu asırları doldurur Beklenmedik bir anda geceye hüzün biçtik Lâkin Allah kadirdir “ol deyince oldurur” Hüzün yılı yaptın sen iki bin on sekizi Artık senin sayende bir yıl hüzün denizi… Ankara,01.01.2018 İlk dakikalar |