Nohut oda, bakla sofa
Bir şafak kırmızısı damladı içime,
Nar çiçeği ile vişne çürüğü arası. Başıma kadar çektim çivit kokulu yorganı Bulanık ufuklara daldı gözlerim. Yavaş yavaş tükendi, konuştukça Ağzımı köpüklendiren coşkun. Bir şeyler söylememek üzere bitirdin kendini Çırpındım, Sonra, bir daha... Ve öldüm. Gölgen çeliklendi baş ucumda Aslın uzaklaştı dünyadan Ve öldün. Aramızda çıtla pıt arası bir ses O toplayan meltemle, Dağıtan poyraz kasıp kavurmuyor artık. Şimdi ıhlamurların güverteli gölgelerinde oturup, Anka’nın sırtında Kaf Dağı’nı aştığımı hayal ediyorum. Sonra... Ansızın bir kanarya ötüyor. Nohut odadan bakla sofaya, Gerçeğime dönüyorum. |
Gönüllerde yaşayan şiirlerde ve sizde sağlıklı ömürler dilerim…
Şiir güzellikler sunar…
............................................ Saygı ve selamlar..