Af edersin kırdım mı?!
Boş kalan ellerini, aç bakalım göklere
Ya duan kabul olur, ya da beddualarım Sen hazanı düşürdün, baharda çiçeklere Zemheriye müebbet mahkûm ömre ağlarım Yalandır gözyaşların, nedametin de yalan Sen yalanla yaşadın, yalanlarla oyalan Böyle bir günah ile kim vardır ki “af olan” Haramın “zay” ettiği ecirlere ağlarım Anıtını dikseler, “göğsüne” bataklığın Tercümanı olur mu, sende ki alçaklığın Çaresi mi bulunmuş ahlaki bunaklığın Boş yere aradığım günlerime ağlarım Sen aşkın ülkesinde şehre inen eşkıya Melek kılıklı şeytan, bu nasıl bir “çeşni” ya Hançerin hançeremde, “gönül” kor’da pişti ya Kül altında sönmeyen közlerime ağlarım Can düşmanımsın benim “açılmamış cephede” Öcümü alır mıyım? Şüphedeyim, şüphede Aşk şarabı içerek, sarhoş gibi küfede Şiir gibi dökülmüş sözlerime ağlarım Milyon kere doğradın her bir gün dilim dilim Sevdama motifliydi ezip geçtiğin kilim Yönetip oynattığın “siyah beyaz bir filim” Gökkuşağında saklı renklerime ağlarım Kana susamış cani, iblis ruhlu canavar Yüreğimde, çaresi “ölüm” olan yara var Nasıl titrer şu gönül, sanırsın ki “sara” var Gece boyu tuttuğum “nöbetlere” ağlarım Katilsin sen, bir katil, aşkıma kıyan cani Top yekun bir katliam, bu kadar olur yani “Seni çok seviyorum(!) ” demiştin ya, sen, hani “Bu yalanla” bezenmiş, kaderime ağlarım Af edersin, kırdım mı(!) , sözlerim çok mu acı Aktar da eczane de, var mı bunu ilacı Elimde fırsat varken başında kırıp tacı Öfkesini kusmayan yüreğime ağlarım |