Bana hayatı anlat usta
Yamaçlarda yürürken taşların ayarlarını kestiği
Çocukluğumu
Ve yedi yerinde yamalı fakirlik hırkamın öyküsünü
Yaz nolursun
Güneşin yaktığı yanaklarımda ki benekleri
Sabah sazağının kestiği dudaklarımdaki
Sızıları söyle
Kara lastiklerin dövdüğü parmaklarımın acısını
Diz satır aralarına
Dedemin saçlarımı okşayan şefkatli ellerini unutmadan


Bana mutluğun resminiz çiz usta
Yurdumun dağlarında emek bırakan çobanlığımı
Bir kuzuyu bir candan öte sayan merhametli yanımı
Bir lokma ekmek bir yırtık keçe ile dağlarda
Sabahlayan uykulu gözlerimin yorgunluğunu
Güneşe kavuşan sevinç çığlıklarımı anlat
Karabaşın sadakatini unutmadan


Beni gençliğimin çilesinde avut
Tırpan biçerek eskiyen ömrümü
Hamallığın semerini taşırken
Kambur çıkaran belimin cefasını
Es geçmeden
Al kaleme hikayemi
Tüm günün yorgunluğundan sonra
Geçerken köy meydanının da
Yavukluğumun aklımı başımda alan güzel bakışlarını
Nakş et beyaz sayfaya


Yaz ustam yaz
Askere giderken anamın göz yaşlarını
Postal giyerken nasır bağlayan ayaklarımı
Üç,beş nöbetlerindeki isyanımı
İçtimadan kaçan arazi hallerimi
Sevdiğimden gelen mektupların heyacanını
Ve içimi paralayan o kara haberi yaz
Yâri ellere gelin ettikleri
Nefessiz kaldığım haberi
Vurarak hicranın dibine şiirlere aktar


Mehmet Kılıçel
Aralık 2017