Hasret Acı verse De
Mevsimler gelip geçti, haber bile vermeden
Uğrayan hep kış oldu, baharına ermeden Çiçekler dallarında, boyunlarını büktü Sanki omuzlarında, taşıdıkları yüktü Gülmüyordu yüzleri, güneşi görmedikçe Sıcaklığı hissetip, sefayı sürmedikçe Kara bulutlar sardı, gökyüzünü zaptedip Göndermedi yanına, yıldızları hapsedip Boynu kıldan inceyken, razı geldi çoğuna Titreyip duruyordu, poyrazın soğuğuna Yerden yere savurdu, acımasızca yeli Eğdirirken vücudu, iki büklümdü beli Gecenin bir vaktinde, gözü cama takıldı Yüreğinin içine, paslı çivi çakıldı Buğuluydu gözleri, hasret bağrı yaktıkça Özlem katlanıyordu, karanlığa baktıkça Saatler geçmez oldu, daha sabaha çoktu Yarınlarına dahil, bir parça umut yoktu Yılların arkasına, saklanıp duruyordu Akıttığı yaşlarsa, yanakta kuruyordu Dört duvar arasında, teselli arar iken Sesi soluğu keser, boğazda saplı diken Sitem edip kadere, haykırsa neye yarar Bu halde yaşadıkça, kalan ömrüne zarar Bu yalancı dünyanın, anlamazken gizinden Engebeli yolunun, yürüyordu izinden Nereye götürdüğü, belli bile değildi Salkım söğüdü gibi, yamacında eğildi Ne çok şiirler yazdı, aşkı dile getirip Yine kafi gelmedi, özlemini bitirip Daha da devam eder, ecel kapı çalmadan Vadeyi doldurup da, bu canını almadan Hasret acı verse de, dilindeki sözüne Vuslat noktayı koymaz, özlettikçe gözüne Nesrin Önem 22 12 2017 Tekirdağ |