Efkârın Demi
Aşkın seherinde yollara düştüm
Hayat nehri aktı boşa sevdiğim! Sevda ateşinde bir ömür piştim Gönlümü getirdin tuşa sevdiğim! Kafa karıştırdın, kurcaladın sen Ben sevda dedikçe fırçaladın sen Gönlüm sırça köşktü, parçaladın sen Kristaldim, vurdun taşa sevdiğim! Gönül o günleri özlüyor şimdi Yollar dönmeyeni gözlüyor şimdi Zaman her ne varsa gizliyor şimdi Mâziyi sarıver başa sevdiğim! Aşkın deryasında su aldı gemi Fazla koyu oldu efkârın demi Kurumak bilmiyor gözlerin nemi Su ekledin pişmiş aşa sevdiğim! Hayalimde gülce suretin kaldı Hasretin her gece kapımı çaldı Gönül hırsızları her şeyi aldı Kargalar dadanır leş’e sevdiğim! Hüzünler abandı gönül köşküne Alıştırdın beni sevda meşkine Dayanmak ne zordur hasret eşkine Kalmadı gönlümde neşe sevdiğim! Yücesi dumanlı dağlar gibisin Tebessüm ederken ağlar gibisin Güle mezar olmuş bağlar gibisin Yazımı döndürdün kış’a sevdiğim! Sen ki sevda toyu, aşkın çırağı Dünden daha ırak ettin ırağı Gönül gece şimdi, söndü çerağı Bu hâlin gitmedi hoşa sevdiğim! Yürekte ne varsa yoluna serdim Vuslatı umarken hicrana erdim Evvelde bir iken bin oldu derdim Yem eyledin kurda kuşa sevdiğim! M. NİHAT MALKOÇ |