Pişmanlık Terennümleri
İmkânsızlık çölünde Mecnûn’a dönmüşüm ben
Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Sen aydınlık gelecek, karanlık dünmüşüm ben Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Neylersin ey sevgili, bahtımız kara bizim! Hicran oku saplanan bağrımız yara bizim Tutuşmaya namzettir, gönlümüz çıra bizim Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Gönül kocamaz gülüm, kar yağsa da başına Kim görse kınar beni, bak da utan yaşına! Gönül ferman dinlemez ne söylesen boşuna Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Beni şair eyleyen bakışına vurgunum Gözden süzülen yaşın akışına vurgunum Gönlümü alev ateş yakışına vurgunum Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Yakınında olsam da aramızda dağlar var Sevdanın ateşinden küle dönmüş bağlar var Benim önümde günler, seninkinde çağlar var Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Ben zifirî geceyim, apaydınlık günsün sen Evvelim, ahirimsin; hem bugün hem dünsün sen Uçuruma götüren mecburî bir yönsün sen Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Ya cam gibi vur taşa ya bağrına bas beni Dar ağacı yerine, saçlarına as beni Bilirim çok yaşatmaz, öldürür bu yas beni Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Sevda gençlik iksiri, sevenler kocamaz ki!... Gönül iki kanattır, biriyle uçamaz ki!... Aşkın kapılarını çilingir açamaz ki!... Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım Vakitsiz düştün ey yâr, gönlümün ağlarına Baykuşlar peyda oldu bülbülün bağlarına Hüzün yüklü bulutlar çöktü kalp dağlarına Ya sen erken gelseydin ya da ben geç doğsaydım M. NİHAT MALKOÇ |