yer demirönceydi nar kırmızı demirler dövdük el yapımı örslerde bir yarım zaman kaldı kuş kanadında hangi intikama şekil aldı çelik kepez’in yanan odunlarında usta; gider ayak doğru söyle ben gümanın olmasın diye sadakatıma fer eyledim olgun çıbanlar edindim omuzlarımda içime işlerdi dirhem dirhem konak yerlerinde geven köklerinden merhem sürdüm yaralarıma taptuk’tun nice hasanboğuldu’lar boyladım tuz yüklü dizlerimle bilineki,şerh koymadım töreye cem kuruldu çekildim dar’a bir ayağım sac narı ellerim kadim kelamda kurban eylediler ida’ya aşk’tın sorgusuz beden sunumlarının mürşidi sonsuz ışığa kanat çırpımı misali pervanenin canların sualsiz gidişi sen sahte yandın özüm çırpındı kırağı düşümü demlerde kanatlarım ellerimde kaldı biterken n’olur ahilik andına kuşku düşmesin verdiğin eller selçuk’tan kor yunus’tan biz, ehilliğimize acemi ezelden gelip,her yere gidecektik hani kasım |