on iki temmuz şenliği
o hep o uğuldayan melodiyi hediye paketine sarıyor
yapay ışıklardan mumlar türettik söndürmüyoruz kentliliğimin bilmem kaç bininci yaşı insanın yüreği fosilleşip beyni mekanikleşiyor kapıyı bekleyen azman bakıştan ve şımarık dokundurmalardan sarhoşluk kopartamadık utananamıyorum bile yüzü kızaran yalpalı çocuktan şık durmaz zaten hayat tamında hiç bir askının gülümsemesine aletler ve yedekleri dekorasyonu üstelik zirai don uyarısı yapıyor ısrarlı şarkılar repertuarı kanalı değiştiriyorum tarayıcımın adını falan hocasımsının imanıma önerdiği sütun beden aptallıkları termal içliklerimin markasını hatta toprak kaskatı kesilip sütünü çekmeden dudaklardan kilerleri güneşlerle doldurmalı mağaralar güzel taş duvarlara baskılanan eller çok kuşaklı çok katmasız dumanı tüten evler 0130 |
dahası gün içi olsa farklı yorumlada bulunurdum sanırım
saygıyla size
boşluğunuzun ve tutunmalarınızın sizi o gerçeğe taşıması dileğiyle.