HEP HÜSRANMIŞIM
Yağmuru bekleyen kurak toprağım
Her gördüğüm buluta aldanmışım Sararıp soluyor, gönül yaprağım Ömrü heder edip, nasıl kanmışım Gençlik rüzgar gibi esip de geçmiş Tomurcuğa kadem basıp da geçmiş Gönül aynalara küsüp de geçmiş Savrulmuş yapragım, hep hüsranmışım Bahar tez tukenmiş hava buz gibi Bana kar fırtına, kime yaz gibi? Keder beni bulur, derdim az gibi Her günüme ayrı hüzün banmışım Buz tutmus yüreğim sevdaya küsmüş Izdırap gürlemiş, sevincim pusmuş Lal olmuş umudum sesini kısmış Yar zehrini sürmüş merhem sanmışım Gözümden kan döküp çekip gideni Hasreti bağrıma çakıp gideni Canımdan canımı söküp gideni Hergün vazgeçip de yine anmışım Mutluluk nasıl da gitmiş elimden Ahuzarım düşmez olmuş dilimden Yeniden doğarak kendi külümden Tekrar tekrar sönmüş yine yanmışım Ayşegül Bahçeci 03.12.2017 |