BA
/TU/
İçimde küfürbaz bir mermi gözlerini oyuyor gecenin tanrı’nın bildikleri var benim bilmediklerim. Yara.sızı.toz ve tuz değmişken bedenime toprak bir üzüntüye gebe kalıyor. babamın kemikleri eski bir tarih. Gidenler eteklerini topluyor ayrılığın tozu hava raporlarında. /EZ/ Annem öleli çok olmuş kılcal damarları örülmüş zamanın hayat: onun tülbentinde bir dizi boncuk ve ben: köprücük kemiklerimden su içirebilirim artık o yetim kuşlara. İçimde üç başlı bir çıban patlamaya hazır iltihabi bir kalp (Hadi bana kendini hatırlat) bilirsin, dili(nin) namusu yok rüzgârdan arta kalan o soysuz akşamlarda. /EM/ Şimdi iyi dinle ! en iyi ihtimalle sabaha çıkmış oluruz dağdan düşen bir kozalak gibi gelir belki sesimiz belki, bir sıcaklığı öpmekten dönüyordur ellerimiz ama en iyi ihtimalle bir güz sancısının içinde titreriz. Sonra, herkes herkese hiçbir şey. |