9
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
2083
Okunma
/TU/
İçimde küfürbaz bir mermi gözlerini oyuyor gecenin
tanrı’nın bildikleri var
benim bilmediklerim.
Yara.sızı.toz ve tuz değmişken bedenime
toprak bir üzüntüye gebe kalıyor.
babamın kemikleri eski bir tarih.
Gidenler eteklerini topluyor
ayrılığın tozu hava raporlarında.
/EZ/
Annem öleli çok olmuş
kılcal damarları örülmüş zamanın
hayat: onun tülbentinde bir dizi boncuk
ve ben:
köprücük kemiklerimden su içirebilirim artık
o yetim kuşlara.
İçimde üç başlı bir çıban
patlamaya hazır iltihabi bir kalp
(Hadi bana kendini hatırlat)
bilirsin, dili(nin) namusu yok
rüzgârdan arta kalan o soysuz akşamlarda.
/EM/
Şimdi iyi dinle !
en iyi ihtimalle sabaha çıkmış oluruz
dağdan düşen bir kozalak gibi gelir belki sesimiz
belki,
bir sıcaklığı öpmekten dönüyordur ellerimiz
ama en iyi ihtimalle
bir güz sancısının içinde titreriz.
Sonra,
herkes herkese hiçbir şey.