MEVSİM-İ AŞK
ey sevgili
seni gördüm fani ömrümde yürüdün çölümde taşlar çayır çimen oldu çakır dikenleri gül kalbim aşkın çerağında susmayan bülbül yanıp durdum gölgende köz mevsiminde bir ceylandın sen dolaşır dururdun her bir dağı düştüm peşine rüzgar olup değdim her sarıya her yeşile çözülmemişti henüz dizimin bağı dolanıp durdum ufkunda umarsız gez mevsiminde billur sular akardı endamında neyine baksam cennet olurdu güneş teninden süzülür bahar kollarında otururdu aklımı alırdı sendeki renkler usanmadan sana bakardım göz mevsiminde nedense kaçardın vuslatın ipini kesip geceyi gündüze bağlayamazdı ellerim suyun koynundan çıkan meltemdin gençliğime çarpardın esip esip uzayan yollarında çaresiz öylece kalakalırdı eli kolu bağlı zavallı yelkovanla akrebin aklımı bozduğum zamanlar tez mevsiminde rüzgar hatır sormaz titretir beni tut elimden yoksa dağıtır bu bendeni meğer şu dünyada varmış her olmuşun olacağın nedeni ey sevgili ey düş ülkemin sultanı Karaca’m ömrü varım sararmaktayım ağır ağır düşeceğim ellerinden tut ellerimden sevdiğim toprak korkutmasın beni güz mevsiminde ali rıfat arku 03/12/2017 istanbul |