DÜŞBOZAN
ey gökyüzünde uçurtmasıyla
umut avlayan çocuk bu şehrin rüzgarlarının ırzına geçiyor baş döndüren gökdelenler ondandır öyle keyfince salınamaz piç esintilerin avuçlarında dolanan göğü delen bakışların ustasını ağlatan çıraktır artık boynu bükük yıldızların kendini aradığı gökyüzü sabaha kadar döker içini ışıklı hıçkırıkların arasında yüzünü betona boyamış kente alır başını gider göçmen kahkalar kanatları katrandan siyah hüzünler çökerken düşlerine sancılı toprakların yasını tutar kıyıda köşede unutulmuş saksılar kaybolanın kaybolduğunu bilmediği bu çağda bütün yol haritaları kocaman bir hiçliğe çıkar ali rıfat arku 29/11/2017 istanbul |