Sesini Arıyorum
bugün yine sesini aradım
zihnimde yankılanırken yakalayıp ansızın kocaman bir buse kondurdum hani incecik ruhunun tellerinden bir kelebek uçuşu ile içime yeni bir dünya kuran sesini hani günün ilk ışığı gibi ruhumda yankılanan o sesin var ya onunla gözlerimi açtım bu sabah bu sabah da hasret kaldım ne garip bu sabah da hasret kalktım bu nice sabahtır sensiz farkında değilim güneşin esen rüzgarın, cıvıldaşan kuşların elim soğuk, yüzüm soluk... başımda dolaşıyor deli taylar yollara düştüm hadi güneşin ışıdığı kekiklerden yeni baş vermiş kiraz meyvelerinden kenardaki çoban köpeğinden susuz çeşmelerden bir de kıskanç sarı böceklerden haber gelsin diye hadi hızla akan şu nehir hızla değişen şu şehir durmaksızın öten kuşlar bir bulut düşü gibi bazen yağmurla bazen cicek tozlarıyla bir haber getirsin senden diye bu sabah da sensiz kaldım bu sabah da sensiz kalktım yeniden belli ki dünya adil bir yer değil haketmeyen onca insanlar ve insanlar çok afacan kalbini kırıp kaçanlar ruhunu ezip boğanlar kötürüm yurekler kirpik uçlarını bile izlerken ben neden diye sormuyor değilim sesinin hayaliyle yetinirken neden diye sormuyor değilim ama sevdigim söyle çok sevmek yetmiyorsa heketmiyorsam söyle gökyüzümden susayım defalarca ve yağmasın bir damla söz ama heketmiyorsam söyle artık sen olmamışsam ve değilsem bir parçan dileklerim öylece kalsın sesin yasak olsun semtimde ama sen yine de söyle olmuşsa ve sıcacıksa yüreğinde o iz kabul et bu ince sızımı senin için ılık ılık aksın sonsuza dek sesinle gel sensizliğime ve beni bir kes daha dinle çünkü ben senim diyorum çünkü insan neyi ararsa odur biliyorum Rüzgar |