Ey Ankara Beyleri Bürokratik Ağalar,
Size doğru akacak bir kuruş için daha,
Delik deşik cebimiz edilirken tarumar,
Karış karış alınıp- satılırken bu vatan,
Siz nasıl sessiz kalıp, nasıl da sustunuz siz?
Yoktan en zengin adam, nasıl hep siz oldunuz?

Size yine aferin(!), ama saygı mı asla...
Dünyanın gördüğü ve de göreceği tür,
En usturuplu ve ulu küfürler yollandı size,
Yiyin artık beyler, nasıl yer yutarsanız işte!

Göbek atarken zevkle, küresel sermayeyle;
Global düğünlerde ayrı ayrı herkesle,
Yakanıza takılan takılarla birlikte,
En şık ve en tazesi, dünyadan da seçmeler,
Soy-sopunuza birden milletten hediyedir;
Yanında beddualar çerezlik niyetine,
Beyler tüketin emi, hep birlikte sülalece...

Kanunları siz yapar, tüzükleri yayınlar;
" Böyle idare gerek, ancak bu millete ! "
Deyip çıkarsınız işten, kimseyi beğenmeden...
Bu nasıl turşudur yaa, bu nasıl perhiz beyler?
Millet midir her zaman, daima yanlış yapan?!

Ey Ankara Beyleri, Bankamatik Ağalar!
En nadide sınıf, hokkabazlıkta ise usta;
Korkak, dönek, yalaka; Sınıf-ı Ümeralar ...

21.Nisan.2008, Mersin