ÇOCUKSU SEVMELERİM
ÇOCUKSU SEVMELERİM
Hiç çocukluğum olmadı benim Telden arabam,renkli kağıttan uçurtmam Ve hatta lastik sapanım dahi olmadı İmrenirdim çocuk kalbiyle Halil’e Onun bisikleti vardı Naylon şeritlerle süslediği,rüzgar güllü Ve birde pilli düdüğü vardı Ben için için ağlardım En çok da babama kızardım Arada bir bana da verir di bisikleti Halil Ne kadar mutlu olurdum pedala basarken, Düdüğü öttürürken Arkamdan bana bağırırdı Halil “fazla öttürme pili biter” diye Aldırış bile etmezdim Elime geçen bu fırsatı sonuna kadar kullanmak isterdim Ve hatta ilk dayakla tanışmam bu bisiklet yüzünden olmuştu Yine babama çok kızmıştım Ama ne kadar haklıymış meğer Bunu çok sonralar anladım Boşa değilmiş ela gözlerindeki nem Boşuna değilmiş derinden sigara çekişleri Bunu çocuk kalbiyle nasıl anlayabilirdim ki Bir keresinde evi terk etmiştim Kendi ayaklarım üzerinde dururum sandım Daha ilk geceden özledim evimizi,mektup yazdım İki gün sonra babam çıka geldi Beni görünce perişan Omuzları sarkıverdi Gözlerinde yine o nem Kızacak sanmıştım önce Ama o bana sıkıca sarılıverdi Şimdi daha iyi anlıyorum Yokluğun utancıyla affet der gibi Gözlerimin içine baktı nemli nemli Babam affet demesini beceremezdi ki Döndük o akşam bir kamyonun kasasında Üşümesin diye beni kucağına alıp ceketiyle sarmaladı Çenesi titreyerek Aklıma geldikçe çocukluğum Ağlıyorum iç çekerek Yoklukla büyümüştü ellerim Sevilmelere hasretti yüreğim Onun için hep masum Hep çocuksu kaldı sevmelerim Kim bilir belki bir gün benim de olur renkli kağıttan uçurtmam Mavi bisikletim Onu sarı,kırmızı şeritlerle bir güzel süslerim Pilli düdük,ayna Birde rüzgar gülü taktım mı Değme keyfime İstersen selesine senide alıp uzaklara Çok uzaklara çekip giderim. Özcan ABBAK |