İHTİYARE BİR İHTARİHTİYARE BİR İHTAR Kırkı geçti yaşım artık, nısf-ı kemale erdim Geçmiş yıllarımı tutup bugün önüme serdim Hakikatler gölgelenmiş, farkında değilmişim Ne merhaleler aşmışım, benliğime gösterdim! İhtiyarlık şafağı tulûda, şakaklarımda Çizgiler oluşmuş, göz çevremde, yanaklarımda Bölük bölük dolaşarak, yoklama alıyorlar Ölümün keşif kolları, ömür sokaklarımda! Birbirine benzemiyor, her günüm her saatim Dizlerimde derman da yok, kalmamış hiç takâtim Gövdemi vatan tutmaya, meyilli hastalıklar Başarırsa hayatıma, kesin verecek hatim! Beyaz kefene bürünmüş, başımın bir bölümü İşte onlar yeter bana, hatırlatır ölümü Sonu belli, hayat fani; daha neyi beklersin? Gayret göster, kabre çalış; bırak şu teellümü! Hamdi; bu yaşına kadar, ömrü eyledin ziyan Bir an evvel toparlan da, kalma sıratta yayan Teveccüh eyle Rahman’a, tövbe kapısını çal Ölüm sekerâtı uyandırmadan evvel uyan! Mustafa GÜL (Hamdi) (28.11.2017) SÖZLÜK: Nısf-ı Kemal: Yarı olgunluk Merhale: Aşama, basamak Takat: Güç, kuvvet Teellüm: Elem duymak, kederlenmek, tasalanmak Teveccüh: Meyletmek, yönlenmek Sekerât: Ölmek üzere olan bir insanın son anlarındaki bilinçsizlik hali |