Sensizlik
sözlerle maya çalıyor bu sensizlik
ve söz tutup,aşkı bekliyor bu eller... söz ha, unutmadım. bulutlu geçecek günler unutmadım, yakıcı olacak bu yaz... olur elbet bir gün? çünkü giderken yüz görümsüz uzakken bol ateşli kavuşmasız bu aralar...! tutamadan son bir kez daha söyleyip ve tutsak duygularla sarılı, gözü açılmamış yavru serçeler gibi durgun,donuk ve kimsesiz... ilk adım, ya da ilk göz açış şöyle yürekten bir bakış...söyle şiirlerle düzelir mi kanadı kırık bir kuş? ya da hangi söz dindirir kalp ağrısını ? ıslanmadan anlatılır mı? sırılsıklam duygular, nemli günler ve el değmemiş hisler... hani kalpten ilk çıkmış üryan düşünceler, yakarışlar... mahremdir ha bakmayın böyle sevdiğime o nasıl geldiyse içimden öyle... temassız bir sevgi masumiyetinde, içi açılmamış yasak meyvelere tutsak bir yüz görümlüğü kadar ani, uzak ülkeler kadar soğuk, siz bakmayın ha böyle durduğuma, böyle konduğuma, böyle yandığıma.ateş değildir bu kor hah şöyle işte ha öyle işler ki yüreğe hani yanık olmak başkadır ya öyle işte, öyle işte... sensizlik ahh sensizlik ötüşünde, özgür kuşlar kanatlarında taşır ince ve keskin bir sızı ama sizi bilmem izlerim böyle uçuşları, titrek kanat çırpışları,konuşları... kuş tüyü gibi ağır, hançer gibi keskin bu sensizlik üzerimde... yüküm ağır yetiş artık sevdiğim. ellerim sahipsiz bir uçurumda üzerime sensizlik düşmek üzere... ...Rüzgar... |