HUZUR (6)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yıllar öncesinden bir ziyaret.Herkese selam ve sevgiler.
Şam’ da bir dağ Kasiyun, Habil Kabil kavgası,
Tırmandık eteklere, milattan yüzbinlere, Ol dağda ilk cinayet, almıyor havsalası, Kabil girdi günaha, girdi işte dertlere. Mekke ve Medine’ den, kervanın bir adresi, Bahira gördü onu, dedi bu bir peygamber, O Muhammed Mustafa, yanındaki amcası, Rahip farkında O’ nun, kokardı miski amber. Emeviye Camii, dört mezhebin mihrabı, Ortasında bir türbe, yatar Yahya peygamber, Camide duvar dibi, Selahaddin Eyyubi, Kudüs Hıttin cenk ile, tarihte bir imza yer. Uzandık bir bölgeye, burası hep sahabe, Yetişmedik Bilal’ e, döküldük tez zamanda, Bura yokuş sağ ve sol, kabristan ile türbe, Ulaşamadık eyvah ! Bilal yolun sonunda. Bir yokuşa sardık ki, büyük İbn-i Arabi, Tasavvufta öncüden, gönül eri şahsiyet, Köşe bucak sohbettir, ortada havuz evi, Huzur için kurulmuş, huzura sebebiyet. O Halid-i Bağdad-i, Mevlana, Ebu Derda, Peygamber kızı Zeynep, mistikle zikir Kuran, Hamidiye çarşısı tarihi tren rayda, Süleymaniye’ de O, Sinan yapısı mekan. Tozlu sayfalar yaprak, mazideki gün anı, Yıkılır şimdi viran, tarihtir bu silinen, Konuşan topla tüfek, ölümle barut kanı, İnsan kayıp burada, galibi yok bilinen. İrfan Yıldırım Çevik |