İstanbul 'un Fetih Anısına
Bin dört yüz elli üçün mayısı, gün yirmi dokuz,
Şahlanmış ordu, duramaz yerinde kutlu oğuz. Nisanın yedisi, kuşatma hazır, rüya tamam; Bizans teslim olmuyor yardım diyordu aman! Surdan gedik açıyordu, menzili dövdükçe şahi; Gemileri karadan yüzdürdü Sultan-ı dahi Gece fener yakınca karada, denizde ordu Bizans’ın aklı, hayali, hepten dimağı durdu Işık şenliğinle nur içinde ordu yıldızlara ahenk Melekler uçuyor üste, ordu meleklere denk Üçler, yediler, kırklarla atlı yaya karıştık Hücum için biz bir birimizle koşup yarıştık Çelik çomak oynar gibi koşuyorduk hızla cenge, Attığımız ok düşürürdü değince frenge. Gülleler vurdukça kale surlarını dağıttı, Bizans sarayında yükselen vaveylalar ağıttı, Ulubatlı Hasan bayrağı dikti kale burcuna, Kanları karıştı İslam’ın mukaddes harcına. Tekbir ve tehlih sedaları inletti afakı, Umumi hücum başladı Bizans’ın son şafağı, Eyyubi Ensari kalkmış sesleniyordu oradan Bu mutlu günü bildirmiş elçisiyle yaradan Rum ateşi yaksa da olmuş bize birer lale, Cenneti görende olur mu dünyalık gaile! Ateş hattında gazada tekbir getiren sultan Akşemseddin ve Molla Gürani manevi koldan Gökler açıldı perde perde yedi kat göründü, Bu kutlu gün için sekizyüz elli yıl yüründü. Tarihin en mukaddes hücumudur bu hücum, Çığlık atıyordu Bizans “gitti diyordu” tacım. Hak için cenge koşan hakkı hak bilip tapandı Kutlu asker kutlu padişah secdeye kapandı. Dedem Korkut der: Er olan er yiğit devir dağı Oğuzun kutlu ordusu ancak çevirir çağı! Muallim Ayhan Bingöl |
ŞİİR DENİLEN SANAT BU İÇERİKLE YÜCELMİŞ İYİDEN İYİYE..
KUTLARIM.. KALIN SAĞLICAKLA..