AH BE GÖZLERİM!...
Ah be gözlerim, ne dalıp durursun öyle...
Sanki sevgiliyi uzaklardan getirecekmişcesine. Ne de güzel olurdu akşam güneşinde, Ankara’nın en güzel manzarasında, çay içseydik birlikte. Saat çeyrek kala da kalsaydı, Güneş hafiften ısıtırken, Ankara’nın bize tatlı ama serin ayazı esseydi. Üşüseydik biraz ama muhabbetle ısınsaydık.. Çok mu şey istemiş olurdum? Özlemimi dindirmek kolay mı olurdu bilmem ama Zamani durdurup o anda kalmak isterdim seninle. O güneş hiç batmasa, Ve biz seninle dertleşsek. Yılların verdiği yorgunluğa inat, Birbirimizin gözlerine bakarken, Yaşanan kötü günleri unuttuğumuzu haykırsak. Seslere,dertlere,insanlara ve bize inat sessizce. Çok şey istemiş olmam bence, Hangi terkedilen sevgili özler ki dünü hasretle. Ben seni her unutuşumda türkülerle tekrar sevdim, Beyaz bir kurdele takıp aşkımın göğsüne, Salına salına sensizliğe yürüdüm sessizce. Bak ne de hüzündeymiş yarin. Sensiz geçen her gün ölümü özledikçe, Akar gönlümden gözüme yaşlarım ağladıkça, Eee yarim gelip görmen lazım bendeki seni. |