Ey Aşk!
Mecnun’du Leyla’yı efsane kılan
Senin kitabına önsözdü adı Sırça saray idi o dem yıkılan Yıllar gelip geçti dolmaz miadı Ey aşk üç harfsin sen lâkin tek hece! Sırrı bilinmeyen sonsuz bilmece Ferhat’ın elinde altın külünktün Dağların sinesi delindi haza Bugün de öylesin ne idiysen dün Adın girizgâhtır yâre niyaza Ey aşk üç harfsin sen lâkin tek hece! Sırrı bilinmeyen sonsuz bilmece Ne Züleyha ne de Aslı dayandı Koca hünkârları esir aldın sen Mecnun çöle düştü Kerem’se yandı Adın gönüllerde silinmez desen Ey aşk üç harfsin sen lâkin tek hece! Sırrı bilinmeyen sonsuz bilmece Yıldızlar ay ile söyleşir gece Semanın hüznüne ortak olur su Döner dünya uzar gider imece Kaçar yıldızların gece uykusu Ey aşk üç harfsin sen lâkin tek hece! Sırrı bilinmeyen sonsuz bilmece Hurufat sırrına ermeyi özler Çiy düşen yaprağın konuğu şebnem Uykuya hasrettir gölgende gözler Gözün sürmesidir uhdendeki nem Ey aşk üç harfsin sen lâkin tek hece! Sırrı bilinmeyen sonsuz bilmece Hak âşığı olan seni ıskalar Ne Leyla’yı tanır ne Züleyha’yı Seni yere çalar senden sıskalar İndirir semadan sessizce ay’ ı Ey aşk üç harfsin sen lâkin tek hece! Sırrı bilinmeyen sonsuz bilmece Ankara, 08.11.2017 İbrahim Kilik |