ayrılık...ahh ayrılık, hele bir haber vereydin ya önceden iltihap sarıp, sarmalamazdı solumdan taa sonuma ne edilecek tecil, ne de içilecek antibiyotik bıraktın geriye şimdi ben sana ne deyim, nasıl edeyim krizinde bir kalp, sancısında vadesiz vuslat mirasken bu bedene oysa, temeli, temelli atılmamış mıydı bu sarayın suladıkça büyüyüp boy vermeyecek miydi kolonları tuğlaları örüldükçe çabası kadar kabası olmayacak mıydı duvarlarının ne deyim sana, nasıl edeyim şimdi ayrılık azmettirici bir kaçış, değişikliği zorunlu bir ikamet bırakmışken göçüme ahh ayrılık, yerde, gökte ve her zaman her yerde doğruluk ve muhabbetle, aşkımız adına ant içmemiş miydik şimdi, karargahımın pus bölüğündeki rütbesiz en sus askerim sayende şimdi ben ne deyim sana, nasıl edeyim bulutları çekildikçe pimimin, sular, seller gibi patlayıp akası gelir göznemlerimin . .. ..... .. . ahh yar, haberim olaydı, sırf gözlerinde müebbet kalabilmek için bakışlarının menzilinde tutukluk yapmış mayın olurdum katık ederdim dudaklarındaki açlığıma ilişmiş aşk azınlığımı söyle, şimdi ben neyleyim, gittiğim hiçbir sürgün alışamamışken yokluğuna nasıl edeyim, gittiğin uzak kadarken kendime hiçbir şehir, hiçbir şiir benzemiyorken artık gözlerine yüreğimden kanatlanan sözcüklerimin de, dilimde perçinleşen keşkelerimin de başı öne eğiktir şimdi göğsümde sabahlasa da hıçkırıklarım zihnime dikenli tellerden örgüler çeker, kendimi vurmadan önce sana bir kez daha vurulur ve ebediyen sende kalırdım… ilhanaşıcıkasımikibinonyedi |
Şiiriniz; akıcı, duygulu içten bir seslenişti emeğine sağlık...
İlhamınız eksik olmasın…
…………………………………… Sonsuz Selamlar.