YAĞMURLARDA ÖZLEDİM SEVMEYİen çok yağmur yağdığında özlüyorum seni biliyorum onca acı arasında onca hatıralar köşesinde dönülecek son viraj son kaza duvara tosladığımız. hani arabanın camına vururdu usul usul damlalar akardı sonra nereye gittiği belli olmadan en son tekerleklerde son bulurdu gider ayak ıslatırdı dönüş yollarını kahverengi bir çamur bulaşırdı geleceğin o nursuz suratına hep giderayak ama usul usul. en çok yağmur yağdığında özlüyorum seni ellerini üşüyerek montunun cebine sığınırdı bana bakan gözlerin kadar soğuk yaralı bir kuş gibi durduğu yerde çırpınırdı sonra uzanırdı yanağıma hala soğuk parmaklar bitti diyen dudakların kadar hassas sebepsiz titrerdi amaçsız tökezlerdi seven her erkeğin yüreği gibi sevda türküleri öyle zamanlarda yazılırdı bilirdim bilirdin. radyo da ’’şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu’’ şarkısı hep aynı kırık yerden vururdu belki de hatamız bu şarkıyı seçmekti bizim diye yokmuydu şöyle mutlu biten bir ezgi bizi teklikten bizliğe geçirecek yoktu demek ki o yüzden hasret yakıştı eylül yapraklarına sarı tüylü bir kedi gibi süründü ayaklarımıza tırmaladı kaçtı sevda sunan elimizi. en çok yağmurlarda sevdim seni hiç sevdim demesem de sana aşk sözleri yavan kaldı yüreğimin hengamesine sen sevilmediğini düşünen her erkek gibi mağrur başın dik kayboldun geçmişin kollarında annenin ninnileri kulağında. ve ben yağmurlarda sevmeyi özledim yeniden. Ayvazım DENİZ |