BAOBAB AĞACIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Tinsel’’ yapay bir imgedir
Sen sadece susuşuma kulak ver. Kalıcı travmaların alıcısı olmaya var mısın? Bir kadın çoğalıyor tohumundan Her dalı yükselirken göğe Toprağa bıraktığı her bir yaprak Bir gülüşün cesedi Dudağının kenarından asılmış olan Gövdesine kazıdığınız izleriniz Hüzünden madalyalar gibi Çarpıyor yüzünüzdeki umarsızlığa Ve gövdeme uzattığınız gözlerinizle Küçük kesikler bırakıyorsunuz Hem elinize hem içime . İçim… Boşalan odalarımda yankılanıyor kimsesizliğim Ve ben ses oluyorum boş sokaklarına yalnızlığımın Önce odalara sonra sokaklara ayrıldım bir ağaçken Şimdi küçük bir şehir gibiyim Dar sokaklarım, kirlenmiş duvarlarım Yokuşlarım ve yok oluşlarımla Ve her şehrin uzun hikayeleri vardır. Kokladığında acısı ciğerlerini yakar. Saptığında bir sokağıma Yüzünü bana sırtını dünyaya döneceksin Yanan pirinç tarlalarında gezer gibi Nefessiz kalacaksın Sağ kalışıma şaşırırken düşün… Sen onca göz yaşı nereye akıyor sanıyorsun? Baksana küçük dilini yutmuş içimdeki çocuk Şimdi lal! Artarak azalan bir dengesi var Yaş almanın Her yaprağını severek düşürdüm hayatın önceleri Çiçekleri okşar gibi sevdim herkesi Çok geç öğrendim İnsan sesi duyduğunda sustuğunu kuşların… Derin dehlizlerimdeki Karayel Bir Deniz’in çığlığı Hayata geçirilmiş her hayal Sadece hayal kırıklığı imiş meğer İşte bu imgelem Zihinsel tasarım harikası bir cümle değil. Sadece yaşanmışlık. Bir avlusu var can evimin Ver elini! Kapıdan çıkalım Tüm binaları atlayalım Resmi binaları da… Bina Resmi Hadi boyayalım… |
eyvallah...