İLK GÜNKÜ GİBİ DURSASen bilmezsin küçüğüm, ne şartlarda okuduk! Okul her yerde yoktu, öğretmen karaborsa… Çok uzak okullara, yaya mekik dokuduk; Saklanırdık sıraya, öğretmen soru sorsa… Okunmuş kitap alır, yeni aldıramazdık… Bilsek te korkumuzdan, parmak kaldıramazdık! İkizdik, bir kitabı asla böldüremezdik; Saatlerce okurduk, dersimiz biraz zorsa… Tatilde Kur’an kursu, kış, bahar milli okul! Yazları zaten sıcak, kışlar, sobaya sokul… Derste dik dur, dik otur, kursta hep eğil, bükül; Okulda her yan orsa, kursta olurduk forsa… Beş sene tahta çanta, altı sene kucakta! Öyle çok çalışırdık, her köşe, her bucakta… Nasıl soğuk olurdu, aralık ve ocakta; İmrenirdik her kimse, sırtında palto varsa… Okulda cetvel vardı, kursta ise falaka! O zaman da pek çoktu, varlıklıya yalaka… Fakir kimden görecek, adı belli alaka? Ne çok sevinilirdi, kurbanda bir pay vursa… Beş yıl gittik yükseğe, adam olalım diye! Kabak çiçeği gibi, açıldık biteviye… Derken, kazanılsa da hayatta bir seviye; İsterdik kollarımız, bir ince beli sarsa… Işık, tek gaz lambası, yakacak çalı, çırpı! Mukavemetin yoksa, üzerinde bir çarpı… Sorma, hayat denilen, ömre bir kalın törpü; Diyor ki insan; “her şey, ilk günkü gibi dursa!” Antalya-2017/10 Halil Şakir Taşçıoğlu TDK: Karaborsa: piyasada dar olan, ya da bulunmayan… Orsa: geminin rüzgâr alan yanı… Forsa: gemilerde kürek mahkûmları, tutsak… |