SIRADAN BİR GÜN İŞTE
Sıradan bir gün işte
Senin olmadığın benimse umursamadığım!... Yokluğunun bilmem bu kaçıncı günü Ne güneş aynı güneş nede ben aynı ben Biri dokunsa da ağlasam havasındayım Ama nafile ne dokunan var nede dokunduran Kendimi tüketiyorum yokluğunda Hani umursamıyorum ya yokluğunu Hani o simsiyah saçların o kömür gözlerin Silindi ya hafızamdan yavaş yavaş Senin şarkılarına tıkadım ya kulaklarımı Kırıp attım ya sevdiğin tüm plakları Kapadım penceremi senin geçtiğin sokaklara Ve Soldurdum üstüne titrediğin tüm çiçekleri Sıradan bir gün işte Artık Güneş erken batıyor benim hanemde Sabahlara kadar boğuşuyorum evde gezen gölgelerinle Dokunmadım senden geriye kalan hiç bir şeye En son Okuduğun kitap tozlu masanın üstünde durmakta saçlarına taktığın o kırmızı kurdele yanı başında Çok sevdiğin kırmızı papuçlar gül desenli elbise Saçlarını taradığın o eski tarak O güzel gülüşünün kazındığı ayna Yansıtıyor senin eşsiz güzelliğini Sıvası dökülmüş odanın duvarlarına Nereye baksam sen! Kaçamıyorum senden Ne kadar içime işlemişsen Kokun geliyor bana derinden derinden Ben hayallerinle boğuşurken çaresiz Sense benden bihaber Ey sevgili! Kim bilir şimdi nerelerdesin Kimlere gülümsemektesin..... PAŞAOĞLU |
Baktığın her yerde.
götürür yüreğin gittiği yere.
Bazen için yansa da,
Giden
,belkide kalmıştır zorunda.
Olmuş sa adı sevda.
Gün gelir ,
ve olmadık bir anda
Çıkar hesapsızca karşına.
döner yaralı sevdasına.
okunur şiirlerdeki yazılanlar
olmaz deme.,
dile gelmez işte o vakit sözler
Hasretler öfkeyi siler.
Yangınlar külleri
Anılar devamı sıra sıra
Kucak acar yarınlara.
olmaz deme ,
vuslat her an bakar kapı aralığında..
Ümitler umutlar tam da bittiği anda.
Sıradan bir gün de .....
TEBRİKLER PAŞAOĞLU