SÜKUTUN DA BİR ADABI VAR, MİHRİBAN...Ses etme sakın, Sükûtun da bir adabı var: Aynasında bilinmezin, Gözden yoksun delikler var Yine mihraba yakın, Benlik pazarında kayan bir yıldız misali Bir de görücü kisvesine bürünen Şaibeli söylemlerin Kanatan, yalıtan o üstünkörü nefsi bile Yok sayan, Şarabı aşkın Yine bin bir izlekte Solmaya yakın çiçek ruhumda Demlenirken beynamaz ruhun da Kırıntılarından arda kalan. Ses etme, Mihriban: Hani olur da bir şarkı düşer diline; Aman ha, yeter ki biz Düşmeyelim dillere, Diyen yalnızlığın bile bir adabı var. Ölmeye yakın hangi gece mi? Sevmeye yakın hangi yürek mi? Hadi, sonlandıralım bu yangını, Deme sakın, Sen gizemli kadın. Var adabı, hem de nasıl: Yanmanın bile, Şair olup da bulaşmışken kiri pası üstüme Şunca şaibeli şiirin de pervazında, Ötmek değil de Örtündüğüm karanlığın dili bile sürçerken Ne olurdu yani, Görmeden sevsek birbirimizi Görüşmeden kuytularda esefle hatta Kuru kalabalığın canı bile cehenneme be kadın, Demelerin nazarında bir dirhem günah Nasıl ki boy veriyor Gecenin niyazında; Sonlanmakla Soldurmak Yine dip dibe Hem de öyle böyle değil, Tüm tezatlığı ben bil sen yine. Solgun göğün kıblesinde Ya da şu saat kulesinde Üstelik isine bile deli olmuş Bir Mecnun vazifesinde, Kaydığım değil de Kaynarken için için… Deme asla, neden diye; Susalım hadi bir şiiri de meze yapıp Bunca acının şerefine… Elbette adabıyla öleceğim, Mihriban Ve kim ise Şiir gözlerinde hangi münafık imgeyi sur bellemişse Bunca yitimi de Uğurlarken Hakkın rahmetiyle. |
Kutlarım...
............................................ Saygı ve Selamlar..