Kırmızı portakalım
Sana geliyorum yüreğimle,
Sevgin ellerimde. Sıçak dağ yamacın dikenli vadilerinden, Kavurucu kumlardan yalın ayak geliyorum. Nefes alamıyorum sen olmadan gülemiyorum, Çok üşüyorum içimde ki sancıya sarılıyorum, Sırtımı döndürünce arkamda gölgene bakıyorum. Seni her kaybettiğimde içimde buluyorum, İçimdesin ama çok uzaklardasın, İsyan ediyorum hayata neden ben bu hala geliyorum, Ben durdum rüzgâr neden esiyor, Sular neden akıyor. Yaşadığımız anları düşünüyorum, düşler kuruyorum, Seninle olan ama sen olmadan, Gönüldü bu verilip alınır mıydı? Neden verdin neden istiyorsun, Yanmadan sönecek miydi aşkımız kırmızı portakalım. Sadece gözlerle konuştuğumuz günlerimiz ne oldu, Bir şakayla başlayan beraberliğimiz neden gerçekle son bulmadı. Boğmak istiyorum birilerini, Patlatmak istiyorum şerefsizleri. Kaybettiğim renkleri yokluğunda karanlıkta yaşıyorum, Gitmediğim yollar kalmadı hepsi sana geliyor, Yeter artık çık içimden ne istiyorsun benden. Düşman mısın bana, katil mi edeceksin beni, Sevmek bumudur, böylemidir sevmeler, Aşk güneş misali doğup batar mıydı? Sevgi kelebeğimiz uçmadan öldü yoksa Kırmızı portakalım. Bir başkasına mı yar olacaksın, Beni bırakıp gidecek misin? Kırmızı portakal koydum adını, Seni sevdiğim gibi sende beni sevecek misin mi? Ölüm kıyısından geçtim senin için, Bütün sevdiklerimi sildim bir tek seni var ettim, Yeter artık ne istiyorsun daha, Kırmızı portakalım. İzzettin BİLGİN |
Seni sevdiğim gibi sende beni sevecek misin mi?
Ölüm kıyısından geçtim senin için,
Bütün sevdiklerimi sildim bir tek seni var ettim,
Yeter artık ne istiyorsun daha,
Kırmızı portakalım.
aşağda yazılan yoruma katılmıyorum ve asıl bu bakış açısı emeğe saygısızlıktır ve şiirin ruhuna felsefesine
ne olursa olsun
yazdığınız şiirdir ve tebrikler