ZOR ZANAAT İNSANLIK...
İhbar etmeliyim içimin ebabil kuşlarını,
Takındığım melankoliyi Bir zarfa koyup postalamalıyım kendime: Bihaber mevzuattan ikram etmeliyim âleme Akıl tutulmalarımı. Nefse şirret bir tokat, Alı al moru mor bakışların cevherine Nüktedan bir de gölge sunarken Tanrı, Sileceklerini içimin fırtınalarının Boca ederken fikir yürütmelerini, Kelamı bol bir sofraya buyur etmeliyim dostlarımı. Kim ise nifak sokan Mecburen, Donatmalıyım göç geçişlerimi: İzzeti ikram madem muhabbeti bol bir gönül, Tarifsiz sancılarla evrildikçe benlik Bir de sükûtu geçirgen bir cümleyi de sırdaş belleyip. Zor zanaat insanlık, Kılık kıyafet ne mecburiyet ne de tasavvur Yine iklimlerin çatısında kanıksanası bir mağduriyet Mademki sıfatların özründe kabul görmüşlüğüm Sadece Hakkın nezdinde En ulvi metanet yine Gölgeler vururken aklımın merdanesinde. Deli fişek bir tahakküm, Yoldan çıkanlara rağbet olsaydı Devran daim eder miydi rahmetini? Demek bile bir kinaye Yine insan pazarında yol yordam bilmenin erdemi Bir de yürek rükû ederken Aşkın da mabedi En iç burkan o nazenin surede Dokunaklı bir terane, Soldan sağa çıkarken yüreğin bir bir kefareti. Adsız kaldırımlar yürürken içimin kasvetinde, Gönül koyduğum kayıtsız bir imge kadar Serkeşim. Sefil mabedimin kirli duvarlarında, El-aman diyen o Roman kadının sızısıyım sair hecede Uyutulduğum gün gibi aşikâr. Aklın ipek yorganında Bir ölü tadında şu sefil şiir, Kelamım bol olsa ne çare Ya derdime meram eylerken ayak sesini sessizliğin, Bir de boca ettiğim nice kifayetsiz kip, Şiddeti meftun depremlerin Bilmem kaç ölçeğinde Defolu yalnızlığımın da bam teli Henüz basmadığım o notanın En yorgun demi yine yalnızlığın, suretimde saklı. Dünsüz bir yalan olmaksa Ne ala! Hele ki sirayet eden bilinmeze sığınıp da Varsın olmasın gerisi adını koymadığım Üstelik külfeti ağırca, Zaman aşımına uğramadığım bir çağa yakalansaydım Demek kadar basiretsiz bir kelam Yine gölgenin ferinde takılı aczi yetin en kırık notası. Olmak kadar gereksiz varlığımın da solgun farında Görme özürlü kim ise Gelsin benden avuç avuç Savrulsam da bucak bucak, Meramı yitik bir mealden ne farkım varsa Seher yeli kıvamında Söylemlerin nazarında En aşüfte şiir kadar kayıpların haznesine Sunduğum bir ışıkta kısık gözlerimin de. En ucube tanığı işte Makamı yoksunluk, İfşa ettiği boydan boya kayıp bir eksen Dolduruşa gelmek kadar nefaset arz eden İkbalinde takılı en yanık kelam Yine nazenin Tanrıçalar kaçmışken Tarihin tozlu sayfalarından. |
tek kelimeyle mükemmeldi ve her zamanki gibi şiir okudum gönül sayfanızda
yüreğinize sağlık değerli dost kutlarım saygılar.
::..izmirli..:: tarafından 10/16/2017 12:25:43 AM zamanında düzenlenmiştir.