GÜZ SANCILARI
GÜZ SANCILARI
Bir kırık merdivendi Takılıp düştüğüm. Mevsim sonbahardı. Mevsim hüzün... Ağaçlar yapraklarını dökerken hayata, Rüzgar tüm şiddetiyle eserken, Mevsimler, aylarıyla çekip giderken, Bana gözyaşı dökmek kaldı... Ne çok ağlamıştım, ben o gün Farkındamıydın, bilmiyorum? Tüm farkındalıklar, rafa mı kalkmıştı. Yoksa zamana mı kalmıştı? Ne çok ağlamıştım ,o gün Kaç yıl geçti, Kaç rüzgar esti, Kaç gözyaşı döküldü, üzerinden... Bir kırık merdivendi Takılıp düştüğüm. Dizlerim mi kanamıştı ,o gün Yoksa yüreğim mi? Hiç geçmedi ,biliyor musun? Hala o günkü gibi, Bir acı var. Dizlerim hala kanamakta... Akıl oyunları yaşarken benliğim, Her düşen yaprakta, Her esen rüzgarda, Ve her hazanda... O kırık merdiven gelir aklıma! Gidişin gelir! Sen gelirsin! Dizlerim mi sızlar, yüreğim mi? Bilmiyorum hala, Ama hep sızlar... Rüzgar ne kötü esmiştin, Çok üşümütmüştün. Biliyor musun? Öyle titriyordum ki, Neden diyorum hala; Neden ben... Neden hep aklımdan geçiyorsun ki? Hiç eksilmemiş acılarım. Aynı acıları yaşarken, ben Güz sancıları yaşıyor bedenim... Hayat sen yapraklarını Döktüğün sürece, Rüzgar sen estiğin sürece, Ben üşüyeceğim... Ve dizlerimin her sızlamasında, Her göz yaşında, Bu güz sancılarını yaşayacağım. Biliyorum ,biliyorum... Demet Akyürek. |