ŞAMANLARDAN OZANLARA
Kul Yesevi kibrit çaktı od verdi
Meyveleri türlü türlü tat verdi Dedem Korkut kopuz çaldı ad verdi Bu kaynaktan Türk’ün ruhu beslendi Türkçemizi böyle aldık sağlama Dertler değişse de aynı ağlama Kopuz az değişti oldu bağlama Ustasıyla bu görevi üstlendi Aşıkların sazdır sözdür harmanı Tüm dertlere bunda bulur dermanı Dadaloğlu aldı ölüm fermanı O dağlara saz göğsüne yaslandı Kalktı göç eyledi dostun kervanı Geldi Hızır Paşa günün Mervan ı Çok sürmedi piri Sultan devranı Türkülerle gönüllere seslendi Her güzele aşık oldu görünce Takıldı peşine ikrar verince Saçları ağarıp yaşı erince Nihayeti Karaca oğlan uslandı Gönül gözü çağlar aştı bu dille Göz görmeden neler gördü gönülle Uzun ince yola çıktı Veysel le Güzel Türkçe gelin gibi süslendi Erzincan da canlar girdi halaya Nefes verdi ruhun kattı olaya Ali Ekber mektup yazdı sılaya Nazlı yârin kirpikleri ıslandı Öyle sıcak sıla gibi köy gibi Yaylalara gece doğan ay gibi Karakoç demledi sözü çay gibi Mihriban la deli gönül hislendi Bozkırın koynundan bir Neşet bitti Dertli bülbül gibi kaç sene öttü Dediler ardından son şaman gitti Çiçek dağı duman oldu sislendi Z İ Y A A C A R 08.10.2017/KONYA |